Uçucu madde kullanımı
gençleri etkileyen ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya başladı. Yapıştırıcı,
tiner gibi uçucu madde kullanımından sonra şimdi de çakmak
gazı koklama gençleri ölüme götürmektedir. Yapıştırıcılar, tiner,
sporcuların tedavilerinde kullanılan soğutucu spreyler, çakmak gazı, aseton en yaygın kullanılan uçucu maddelerdir.
Uçucu maddeler solunum
yolu ile alınmaktadır. Torbanın içinden veya bir beze emdirilen uçucu maddeler
solunarak vücuda alınırlar. Uçucu maddeler kısa sürede ortamdan uzaklaştığı
için bu etkiyi arttırmak için uçucu madde bir naylon torbaya doldurulup, kafa
bu torbaya sokulmaktadır. Uçucu madde kullanımı bilinç kaybı ve ölümlere neden
olmaktadır.
Yılda yaklaşık 10 çocuk
veya gencimizi çakmak gazı koklamaya bağlı ölüme
kurban vermekteyiz. Son zamanlarda benzer vakaların artmış olması konunun
ciddiyetini arttırmaktadır. Çakmak gazı
genellikle uçuculuğu yüksek bütan gazından
oluşmaktadır. Bazen propan gazı da kullanılmaktadır. Bütan gazı tüp içinde
satılır ve LPG ya
da tüp gaz olarak adlandırılır. Ayrıca çakmaklarda yakıt olarak ve sprey ürünlerde itici
gaz olarak kullanılır. Bütan, (n-bütan) dört karbon atomu
içeren dalsız bir bileşiktir: CH3CH2CH2CH3. Bütan
renksiz, kaynama noktası -0,5 oC
olan yanıcı bir gazdır. Çakmak gazı diğer uçucu
maddelere göre üç kat daha öldürücüdür.
Çakmak
gazının
koklanmasıyla birlikte akciğerler yoluyla hızla beyne ve diğer organlara
yayılır. Kısa sürede alkolün gösterdiği etkiye benzer etkiler görülür: Konuşma
bozukluğu hareketlerde bozukluk, baş dönmesi ve coşku hali görülür. Bu hali gevşeme ve uyku hali takip eder. Aşırı koklama durumunda kalp ritim
bozuklukları, tansiyon yükselmesi, saldırganlık ve intihar teşebbüsü
görülebilmektedir. Bütan gazı koklanması sonucu oksijen eksikliği ve kalp
ritim bozukluğuna bağlı ani ölümler meydana gelmektedir. Bütan gazının direkt
olarak kalp kası üzerine toksik etkisi söz konusudur. Kalp ritmindeki
bozulmalar ölüm nedeni olabilmektedir. Uzun süreli kullanımlarda ölüm
gerçekleşmemişse bile karaciğer ve böbrek yetmezliği gelişebilir. Ayrıca kronik
yorgunluk, kronik baş ağrısı, depresyon, kişilik değişiklikleri, nefes darlığı,
gözlerde kızarıklık, göğüs ağrısı gibi etkiler gözlenebilir. Çakmak gazının
direkt boğaza püskürtülmesi kaynama noktası çok düşük olan gazın efüzyonla
birlikte -20 oC’lere kadar soğumasına sebep olur. Bu kadar soğuk bir gaz gırtlakta uzun süreli
spazma ve ölüme neden olabilir. Ayrıca bütan gazı
koklanması beyin veya akciğerde ödeme neden olmakta, boğulmaya benzer ölümler
gerçekleşebilmektedir.
Bu kadar tehlikeli olan
çakmak gazı kullanımının erken dönemlerde tespit edilmesi önemlidir. Aileler çocuklarında
bütan gazı kullanımı sonrasında oluşan sarhoşluk
hali ve denge bozuklukları gibi belirtileri gözlemleyerek; profesyonel yardım
alma yoluna gitmelidir. Sağlık Bakanlığı 18 yaşından küçük çocuklara çakmak gazı satışını yasaklasa da bu satışı yapanlara
caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. Bütan gazı
metabolitleri idrar testlerinde saptanamadığı için analizlerle değil çocuktaki
değişikliklerle durum tespit edilmelidir.
Dr.Kimyager Hasan ÖZ
hasanmail@hotmail.com