Dr.Kimyager Hasan ÖZ
hasanmail@hotmail.com
Özet
Son yıllarda bitkisel tıbba karşı ilgi hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan ülkelerde belirgin bir şekilde artmıştır. Bunun sonucu olarak
bitkisel ilaçların kalite ve güvenlik sorunu sağlık otoriteleri ve halk için
önemli bir konu haline gelmiştir.
Halk tarafından ‘doğal’ kabul edilen bu ürünlerin güvenli olduğu inancı büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bitkisel ilaçlarla ilgili sorunları yasal, içerik ve ambalaj/pazarlama sorunları olarak üç kategoride incelememiz mümkündür. Bu ürünlerdeki en büyük sorun gıda takviyesi ve bitkisel ilaçlar arasındaki ayrımın net olmayışıdır. Ayrıca ürünün içerdiği etken maddenin stabilitesi ve istenmeyen içeriklerin kullanılması diğer bir sorundur. Bu ürünlerin ambalaj bilgileri ile pazarlanması konusunda da sorunlar mevcuttur.
Halk tarafından ‘doğal’ kabul edilen bu ürünlerin güvenli olduğu inancı büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bitkisel ilaçlarla ilgili sorunları yasal, içerik ve ambalaj/pazarlama sorunları olarak üç kategoride incelememiz mümkündür. Bu ürünlerdeki en büyük sorun gıda takviyesi ve bitkisel ilaçlar arasındaki ayrımın net olmayışıdır. Ayrıca ürünün içerdiği etken maddenin stabilitesi ve istenmeyen içeriklerin kullanılması diğer bir sorundur. Bu ürünlerin ambalaj bilgileri ile pazarlanması konusunda da sorunlar mevcuttur.
Giriş
Son yıllarda dünyada bitkisel ürünlerin kullanımında
büyük bir eğilim ve artış olmuştur. Alternatif
tıp ya da tamamlayıcı tıp olarak adlandırılan bu uygulamalar bitkisel tıbbi
ürünler pazarının oluşmasını sağlamıştır. 2015 yılına kadar global bitkisel
ilaç pazarının 93 milyar dolar, 2017 yılına kadar 107 milyar dolara ulaşması
beklenmektedir[1, 2]. Bitkisel ürünler daha çok kilo kontrolü,
kardiyovasküler sağlık, hastalıkları önleme ve genel sağlık durumunu koruma,
kemik ve eklem sağlığı, immün sistemi korumak ve güçlendirmek, ruh sağlığı,
osteoporoz, sindirim sistemi, göz sağlığı ve diyabet gibi sağlık sorunlarında
tercih edilmektedir[3] .
Bitkisel ürünlerin ‘doğal’ ve ‘güvenli’ olarak
algılanması, bitkisel ilaç pazarının büyümesine katkıda bulunmasına rağmen
toplum sağlığını tehlikeye atacak önemli sorunlara neden olabilmektedir. Bu
sorunların başında bu ürünlerin ciddi bilimsel araştırmalardan geçtiği ve
gerekli resmi makamlarca incelenerek; onaylandığı görüşü gelmektedir. Oysa
ülkemizde bitkisel ilaçların bir kısmı ‘gıda takviyesi’ adı altında Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan üretim ve satış izini alınarak piyasaya
sunulmaktadır. Geleneksel tıbbi bitkisel ilaçlar da Sağlık Bakanlığı’nın
denetimindedir. Fakat bu iki ürün grubu arasındaki fark net olmadığı için
uygulama birliği sağlanamamıştır. Özellikle ‘gıda takviyesi’ adı altında satışa
sunulan ürünlerde güvenlik, etkililik ve kalite sorunları yaşanabilmektedir. Gıda
takviyesi olarak sunulan ürünlerin izni beyana göre verilmekte, herhangi bir
analiz istenmemektedir. Bu durum ürünlerde etiket bilgileri dışında içeriğin
ürün içerisine katılmasına neden olabilmektedir. Yapılan kontrollerde bazı gıda
takviyesi ürünlerde ilaç etken maddesine rastlanmıştır[4].
Bitkisel
İlaçlarda Kalite Sorunları ve Nedenleri
Bütün ya da bileşenler olarak bitkiler (yaprak, kök,
gövde, vb) ve tek ya da birden fazla bitkiden üretilen maddeler bitkisel ürün
olarak isimlendirilir. Hastalıkların tedavisi veya hastalıklardan korunmak
amacıyla hazırlanmış, bitkisel drogları veya karışımlarını olduğu gibi veya
bitkisel karışımları halinde etkili kısım olarak taşıyan bitmiş, etiketlenmiş
ürünler veya müstahzarlara bitkisel ilaç denilmektedir[5]. Bir
ürünün tıbbi amaçlarla kullanılabilmesi için kalite, etkinlik ve güvenlik unsurlarını
bünyesinde taşıması gerekmektedir. Bitkisel kaynaktan hazırlanan bir ürünün
farmakoterapide kullanılabilmesi için mutlaka etkin ve standardize edilmiş bir
ekstreden hazırlanmış, ürün stabilitesinin belirlenmiş, farmakolojik ve klinik
bulgularının yanında toksikolojik verilerin de saptanmış olması gerekmektedir[6].
Bitkisel ilaçlardaki kalite sorunları yasal sorunlar,
içerikle ilgili sorunlar, ambalaj ve pazarlama ile ilgili sorunlar olmak üzere
üç ana kategoride incelememiz mümkündür. Yasal sorunların bir ölçüde
giderilmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yönetmelik taslağı
hazırlamıştır.
Sorun Kategorisi
|
Sorun
|
Yasal Sorunlar
|
Gıda Takviyesi ile
Tıbbi Bitkisel İlaç Arasındaki Ayrımın Net Olmayışı
|
Ürün içerik ve Etkinliklerinin
Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Olmaması
|
|
Gıda Takviyeleri İçin
Kolaylıkla Ruhsat Alınabilmesi
|
|
İthal Ürünlerdeki Denetim Eksiklikleri
|
|
Etkinlik ve Güvenlik
Testlerinin Yapılmadan Piyasaya Sunulması
|
|
İçerikle İlgili
Sorunlar
|
Etken Madde Miktarının Sabit Olmayışı
|
İstenmeyen Hammadde
Kullanılması
|
|
Üretimden ve Hammaddeden Kaynaklı
Kirlenme
|
|
Standardize Edilmiş
Farmasötik Formlar Halinde Sunulmama
|
|
Karışım Halinde Elde Edilen Ürünlerde Kimyasal
Etkileşim
|
|
Ambalaj ve
Pazarlama ile İlgili Sorunlar
|
Ambalaj ile İçeriğin
Aynı Olmaması
|
Ürünün sahip olmadığı bir özelliğin
varmış gibi gösterilmesi
(Yanıltıcı Bilgi Verme)
|
|
Endikasyon Bilgileri
Vererek Ürün Pazarlama
|
|
Yan Etkiler ve Diğer İlaçlarla
Etkileşim Konusunda Bilgi Taşımama
|
Tablo1: Bitkisel
İlaçlardaki Kalite Sorunları[6-9].
Bitkisel ilaçlarda kalite sorunlarının nedenleri
aşağıdaki gibi özetlenebilir:
1-Bitki türleri arasındaki farklılıklar,
2-Anlık ve mevsimsel değişikliklere bağlı olarak aktif
kimyasal maddelerin bitki içindeki miktarlarının değişebilmesi,
3-Çevresel faktörler (ürün kalitesinde değişiklikler),
4-Farklı tarım metotları,
5-Hasat sonrası depolama şartları,
6-Bitkisel ilaçların üretimindeki farklılıklar,
7-Toksik maddelerle ve mikrobiyolojik kontaminasyon,
8-GAP (Good Agricultral Practice) ve GMP (Good
Manufacturing Practice) kurallarına uymama,
9-Hileli farmasötiklerin kullanılması,
10-Yasaklanmış hayvansal/bitkisel maddelerin karışımlara
eklenmesi,
11-Kullanım süresi geçmiş preparatların piyasaya
sürülmesi,
12-İlaç etkileşimleri ve diğer yan etkiler hakkında
bilgi verilmemesi,
13-Yeterli bilimsel çalışma yapılmaması.
Farmakokinetik, farmako dinamik özellikler, etkinlik ve güvenlikle ilgili
bilgilerin kısıtlı olması[7-9].
Bitkisel ilaç üretiminde kullanılacak bitkilerin bazı
özellikleri son ürünün kalitesi açısından son derece önemlidir. Birbirine çok
benzeyen türler, uzman olmayan kişiler tarafından kolaylıkla
karıştırılabilmektedir. Ayrıca bir cins altında yer alan tüm türler aynı kimyasal
yapıyı göstermeyebilir. Bitkilerin yetiştikleri coğrafi bölgedeki iklim durumu,
yağış miktarı, toprak yapısı ve bitkilerin toplanma zamanı gibi unsurlar da kimyasal
yapı üzerine etkilidir. Bunu yanında bitkisel üretim teknikleri arasındaki
farklılıklar, saklama koşulları, kimyasal ve mikrobiyolojik kontaminasyon da
bitkisel ilaçların kalitesini doğrudan etkilemektedir.
Bitkisel
İlaçlardaki Kirleticiler ve Kalıntılar
Bitkinin yetiştirilmesi, bitkisel ürünlerin eldesi ve
nihai bitkisel ilacın üretim teknikleri sırasında kimyasal, mikrobiyolojik ve
toksik kaynaklardan kirlenme ile zirai ilaç ve solvent kalıntıları bitkisel
ilaçlarda istenmeyen kirliğe sebep olmaktadır[10]. Bitkisel
ilaçlardaki kirleticiler ve kalıntılar tablo-2’de verilmiştir. Bu kirletici ve
kalıntılar önlenmediği taktirde gıda takviyeleri ve tıbbi bitkisel ilaçlar
yarardan çok zarar vermektedir. Bu nedenle üretimin her aşamasında bu kirletici
ve kalıntılar belirlenerek; engellenmelidir.
Kirleticiler
|
||||
Genel
Sınıflandırma
|
Sınıf
|
Alt Sınıf
|
Spesifik Örnekler
|
Muhtemel Kaynaklar
|
Kimyasal
Kirleticiler
|
Toksik ve Tehlikeli Maddeler
|
Toksik Metal ve Ametaller
|
Kurşun, kadmiyum, civa, krom, arsenik,
nitrit
|
Kirli toprak ve su (Bitki ekim ve
yetiştirme sırasında)
|
Organik Kirleticiler
|
Dioksin aldrin, DDT,
dieldrin, eldrin, heptaklor
|
Kirli hava toprak ve
su
(Bitki ekim ve
yetiştirme sırasında)
|
||
Radyoaktivite
|
Cs-134, Cs-137
|
Hava toprak ve su, (Bitki ekim ve
yetiştirme sırasında)
|
||
Biyolojik Toksinler
|
Mikotoksinler
|
Hasat sonrası işleme,
nakliye ve depolama
|
||
Bakteriyel Endotoksinler
|
||||
Biyolojik
Kirleticiler
|
Mikroor-ganizmalar
|
Bakteriler
|
Staphylococcus
aureus, Pseudomonas
aeruginosa,
Salmonella türleri,
Shigella türleri,
Escherichia coli
|
Toprak, hasat sonrası
işleme, nakliye
ve depolama
|
Mantarlar
|
Maya mantarları
|
Hasat sonrası işleme,
nakliye ve depolama
|
||
Hayvanlar
|
Parazitler
|
Protozoa - amoebae,
Helmintler – nematod
|
Toprak, dışkı
(organik
tarımda gübre
kullanımı)
|
|
Böcekler
|
Hamam böceği ve parçaları
|
Hasat sonrası işleme,
nakliye ve depolama
|
||
Diğerleri
|
Fare dışkısı, solucanlar
|
|||
Solventler
|
Organik Solventler
|
Aseton, metanol, etanol, bütanol
|
Toprak ve su
(Bitki ekim ve yetiştirme sırasında)
|
|
Kalıntılar
|
||||
Zirai İlaç
Kalıntıları
|
Pestisitler
|
İnsektisitler
|
Karbamatlar,
Klorlu hidrokarbonlar,
Organofosforlar
|
Hava toprak ve su, (Bitki ekim ve yetiştirme
sırasında)
|
Herbisitler
|
2,4-D ve 2,4,5-T
|
|||
Fungusitler
|
Ditiyokarbamat
|
|||
Dezenfek-tanlar
|
Kimyasal Ajanlar
|
Etilen oksit, fosfin,
metil bromür, sülfür dioksit
|
Hasat sonrası işleme
sırasında
|
|
Hastalık Kontrol Ajanları
|
Antiviral Ajanlar
|
Thiamethoxam
|
Yetiştirme sırasında
|
|
Solvent Kalıntısı
|
Organik Solventler
|
Aseton, metanol, etanol,
bütanol
|
Üretim süreci
|
Tablo-2 :Bitkisel
İlaçlardaki Temel Kirletici ve Kalıntıların Sınıflandırılması[11].
Bitkisel
İlaçlarda Kalite Kontrolü Süreci
Bitkisel ilaçlarda kalite sorunlarının önüne
geçebilmek için bitkinin yetiştirilmesi basamağından başlayarak, son tüketiciye
ulaşıncaya kadar kalite kontrol testlerinin yapılarak; üretime yön verilmesi
gerekmektedir. Gerek bitkisel üretim gerekse ilaç veya gıda takviyesi üretim
prosesinden kaynaklı tablo-1’de verilen kirleticilerin üretimin ilgili
basamaklarında analiz edilmesi ve giderilmesi gerekmektedir. Kontrol edilmesi
gereken parametreler; mikroskobik analiz, yabancı madde kontrolü, pestisit ve
ağır metaller, kül tayini, mikrobiyal ve radyoaktif kirlilik şeklinde
sıralanabilir[12]. Tıbbi amaçlı bitkilerin son tüketiciye ulaşıncaya
kadar geçirdiği üretim basamakları düşünüldüğünde kontrol edilmesi gereken
kalite testleri şekil-1’de verilmiştir. Hasat edilen tıbbi bitki’de öncelikle
yabancı madde kontrolü ve mikroskobik kontrolün yapılması gerekmektedir. Bu
aşamadan sonra bitkisel üretimden kaynaklı ağır metal ve pestisit
kalıntılarının kontrol edilmesi gerekmektedir. Radyoaktif kirlenmeler
genellikle radyoaktif kazalardan veya sızıntılardan kaynaklanacağı için bu
analizlerin riskli bölgelerden kalite kontrol prosesine eklenmesi
gerekmektedir. Ayrıca biyolojik toksite ve mikrobiyolojik testleri
yapılmalıdır. Hasat sonrası bu analizlerin yapılması ve uygun olmayan ürünlerin
geri çevrilmesi diğer basamaklardaki sorunların önünde geçecektir. Aynı şekilde
etken madde ve ekstrekte edilebilir madde miktarının kontrol edilmesi ürün
kalitesinin bilinmesi açısından hasat sonrası analiz edilecek parametrelere
eklenebilir. Bitkiler işlenmeden önce genellikle uygun koşullarda depolanırlar.
Fakat depolama sırasında mikrobiyolojik kirlenmeler meydana gelebilir. Bu
nedenle depolardan alınan bitkiler işlenmeden önce mikrobiyolojik analizler ve
aflatoksin analizinin yapılması gerekmektedir. İşlenmiş bitkilerden
(parçalanmış, toz haline getirilmişi, uçucu yağı çıkarılmış vb.) bitkisel ilaç
hammaddesi nihai ilaç üretiminden önce mikrobiyolojik analiz, etken madde
analizi, solvent kalıntı analizi ve ağır metal analizine tabi tutulmalı, uygun
şartları sağlayan hammaddelerle üretime geçilmelidir. Son ürün üretiminden
sonra da mikrobiyolojik analizler ve kalite analizleri (ürün ve ambalaj)
yapılmalıdır. Ürün için ruhsat alınmadan önce güvenilirlik ve etki analizleri
mutlaka yapılmalıdır. Kalite analizlerine ürün müşteriye ulaşmadan önce de
devam edilmeli, yasal otorite periyodik olarak bu ürünleri kontrol etmelidir.
Şekil-1:Bitkisel ilaç
üretiminde kalite testleri[11-12]
Sonuç ve
Öneriler
Hastalıkların tedavisinde bitkisel ürünlerin kullanımı
son yıllarda artmasına rağmen bu ürünlerin ne kadar kaliteli, etkili ve güvenli
olduğu tartışmalıdır. Bu konudaki sorunların başında ülkemizde gıda takviyeleri
ile bitkisel ilaçlar arasındaki ayrımın net olmayışı gelmektedir. Bir bitkiden
elde edilen ürün hem gıda takviyesi hem de bitkisel ilaç formunda karşımıza
çıkabilmektedir. Öncelikli olarak bu karışıklığın ortadan kaldırılmasına
yönelik yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Özellikle gıda takviyeleri
olarak sunulan ürünlerin denetimlerine ağırlık verilerek; kalite kontrol
mekanizmalarının kurulması sağlanmalıdır.
Kaynaklar
1.
Rose S., http://www.prweb.com/releases/herbal_supplements/herbal_remedies_aloe_vera/prweb8058158.htm, Erişim Tarihi:15.01.2013
2.
Rose S., http://www.prweb.com/releases/herbal_supplements/herbal_remedies/prweb9260421.htm, Erişim Tarihi: 15.01.2013
3.
Kumari S., Shukla G. and Rao A.S. International Journal of Research in Pharmaceutical and Biomedical
Sciences, 2(1): 19-22, 2011.
4.
Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının Basın Duyurusu, http://www.tarim.gov.tr/images/Files/DuyuruDosyalari/basin_duyur.pdf , Erişim Tarihi:15.01.2013
5.
Herbal medicines,
WHO http://www.who.int/medicines/areas/traditional/definitions/en/index.html, Erişim Tarihi: 15.01.2013.
6.
Busse W. Drug
Inform J., 34, 15-23, 2000.
7.
Gürün M.S. Ankem
Dergisi, 18(2):133-136, 2004
8.
Can C. Türk Farmakoloji Derneği Klinik Farmakoloji
Çalışma Grubu e-Bülten, 48, 2011.
9.
Ersöz T. Mised, 27-28, 11-21, 2012.
10.
Kosalec I., Cvek
J. and Tomic S. Archives of Industrial
Hygiene and Toxicology, 60:485-501, 2009.
11.
WHO, Guidelines
for Assessing Quality of Herbal Medicines with Reference to Contaminants and
Residues, Spain, 2007.
12.
Bandaranayak W. M., Quality Control, Screening, Toxicity, and
Regulation of Herbal Drugs, in Modern Phytomedicine: Turning Medicinal Plants
into Drugs, Wiley-VCH Verlag GmbH & Co. KGaA, Weinheim, Germany, 2006.