Fiyat farkı olması nedeniyle bazı
tüketiciler tarafından motorin (mineral dizel) yerine ‘madeni yağ’ kullanımı artmaktadır. Araç sayısının son 6 yılda %31
artmasına rağmen akaryakıt tüketiminin %16 artması bu durumu destekler bir
veridir. Son günlerde sıkça duyduğumuz 10 numara olarak isimlendirilen madeni
yağ; atık motor ve hidrolik yağları ile yanık ve işlenmemiş ham yağlardan
oluşmaktadır. 10 numara yağ oldukça düşük viskositesi (akışkan) olan bir tür
madeni yağdır. 10 numara yağ şu yağların bileşiminden oluşmaktadır, demek oldukça
güçtür. Çünkü bir standarda sahip değildir, içerisinde çeşitli karışımlar
bulunabilir. Bu karışım içerisinde yüksek akışkanlık değerine sahip, düşük
viskositeli baz yağlar ile solventlerle inceltilmiş baz yağlar ve atık bitkisel
yağlarla karıştırılmış diğer madeni yağlar bulunabilmektedir.
Motorinle 10 numara yağ arasında
fiyat farkı olması nedeniyle; 10 numara yağ motorin kullanan araçlarda tercih
sebebi olmaktadır. Ancak son zamanlarda yaşanan olaylar bu konunun ne kadar
ciddi olduğunu bir kez daha ortaya koydu: Trafikte syir halindeki otobüs ve
kamyonlarda meydana gelen yangınlar, bir yağ işletmesinde çıkan yangın bu
konunun güvenlik açısından bir risk oluşturduğunun bir göstergesidir. Araçlarda
sadece 10 numara yağ kullanımı işin bir boyutu iken diğer boyutu da kaçak mazot
kullanımıdır. Motorin (mineral dizel) yanıcı değilken; 10 numara yağ yanıcıdır.
Çünkü sahte yakıtlar 10 numara yağ ya da piyasada daha ucuza
alınan yağlara, inceltici özelliği taşıyan toluen, ksilen, white sprite ve
solvent gibi maddeler eklenerek yapılmaktadır. İnceltici maddeler çevreye
verdikleri zararın yanı sıra neden olduğu patlamalar nedeniyle trafikte de
büyük bir tehlike yaratmaktadır. Yakıt olarak yağ kullanan araçlarda, yağdan
kaynaklı bir yangın oluşmasa bile genellikle solventlerden dolayı yangın oluşma
riski yüksektir. Aynı şekilde kaçak mazot içerisine de bu tür solventler
karıştırılmaktadır. Solventler yanma riski olan, parlama noktaları düşük
kimyasallardır.
Bu tür yakıtlarla kısa vadede
ekonomik fayda sağlanırken uzun vadede motor açısından da sıkıntılar
oluşturabilmektedir. 10 numara olarak isimlendirilen yağın viskositesi mineral
dizele benzemiyorsa; motorun yakıt sisteminde zorlanma artmakta ve yakıt yanma
odasına atomize olmadan püskürtülmekte ve tam yanma gerçekleşmemektedir. Bu
durumda motor performansı düşmekte ve emisyon artmaktadır. Egzozdan çıkan duman
yoğunluğu ve koyuluğu bakımından yakıt olarak yağ kullanan araç ile dizel
kullanan araç karşılaştırıldığında; yağ kullanan aracın egzozundan çıkan duman
yoğunluğu ve koyuluğunun daha fazla olduğu görülür. Ayrıca yakıt olarak yağ
kullanan araçların NOx emisyonu da daha fazladır. 10 numara olarak
isimlendirilen yakıtın yanma karakteristiği mineral dizelden farklıdır.10
numara yağın parlama noktası daha düşük ve setan sayısı daha düşüktür. Setan
sayısı dizel motorlarda yanma kalitesinin bir ölçüsüdür. Setan sayısı ne kadar
yüksekse yakıtın kendi kendine yanma eğilimi o derece yüksektir. Dolayısıyla 10
numara yağdan elde edilecek enerji verimi ile mineral dizelden elde edilecek
enerji verimi aynı değildir. Dolayısıyla kısa vadede ekonomik görünen 10 numara
yağ kullanımı uzun vadede ekonomik, güvenlik ve çevre açısından risk
oluşturmaktadır.
Bu nedenlerle madeni yağ ve
petrol ürünlerinin üretimini veya denetimini yapan kurum ve kuruluşlar ile
tüketicilerin bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi, gerekli önlemlerin
alınması, alınan önlemlere uyulması, bu önlemlere uyulup uyulmadığının sıkı bir
şekilde denetlenmesi gerekmektedir.
Dr.Kimyager Hasan ÖZ
hasanmail@hotmail.com