Aktüel Kimya

Biz hayatı kimya ile açıklıyoruz. Kimyasız hayatı düşünemiyor, hayatımıza kimya ile anlam katmaya çalıyoruz. Günlük hayatta kimya ile ilgili ip uçlarını bu blogda veriyoruz.
Esansiyel Yağ Asitleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Esansiyel Yağ Asitleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Omega ?




Omega-3 ve Omega-6 Yağ Asitleri (Esansiyel Yağ Asitleri)

Günümüzde artan obezite ve popüler kültürün dayattığı zayıf görünme isteği ile birlikte yediklerimize içtiklerimize dikkat etmeye başladık. Yağlı yiyecekler bizlerin damak tadınının vazgeçilmesi olmasına rağmen çekinerek yaklaştığımız besin grupları arasına girdi.  Yağ (lipid) ; hidrojen, karbon ve oksijen moleküllerinden oluşan canlıların yapısında bulunan temel organik bir bileşiktir. Vücudumuzdaki yağlar ya yiyip-içtiklerimizde dışarıdan alınır ya da karaciğerde diğer besin gruplarının çeşitlik biyokimysal reaksiyonuyla yapılır. Diyetteki yağla­rın %90'ından fazlasını trigliseridler geri kalanını ise kolesterol, kolesterol esterleri, esterleşmemiş yağ asit­leri (serbest yağ asitleri),  fosfolipdler ve sfingolipid­ler oluştururlar.

Yağ asidi, genelde uzun, alifatik kuyruklu bir karboksilik asittir. Yağ asidi molekülünün bir ucunda karboksil (-COOH), diğer ucunda metil (-CH3) grubu vardır. Yağ asitlerinden karbon zincirleri çifte bağ içermeyenlere doymuş yağ asitleri, çifte bağ içerenlere doymamış yağ asitleri denir. Doymamış yağ asitleri ise tekli doymamış ve çoklu doymamış  yağ asitleri olarak ikiye ayrılırlar.



Doymamış yağ asitleri ilk çifte bağın metil grubuna en yakın bulunduğu kaçıncı kar­bonda oluşuna göre n-3(omega-3), n-6(omega-6) ve n-9 (omega-9) yağ asitlerine ay­rılır.



Omega-3 ve omega-6 yağ asitleri vücutta sentezlenemezler. Bu yüzden bu yağ asitlerinin diyetle dışarıdan alınması gerekmektedir. Bu iki grup yağ asite esansiyel (temel) yağ asitleri denilmektedir. Hücre mebranının esnekliği, akışkanlığı esansiyel yağ asidlerinin membrandaki miktarına bağlıdır. Esansiyel yağ asitleri; enerji sağlar, vücut ısısının korunmasına yardımcı olurlar.

Omega-3 yağ asitlerinin kaynağını alfa-linolenik asit (ALA) oluşturur. F vitamini olarak da bilinen alfa-linolenik asit, 3 çift bağ içeren, 18 karbonlu, poliansatüre, esansiyel bir yağ asididir. İlk çifte bağı metil grubuna en yakın olan 3. karbondadır. Bu sebeple omega-3 grubunda kabul edilir. Ayrıca diğer omega 3  yağ asitlerinin öncüsüdür. İnsan vücudunda bulunan desatüraz ve elongaz enzimleri ile alfa-linolenik asit (18:3), eikosapentaenoik asit (20:5, EPA) ve dokosaheksaenoik asit (22:6, DHA) gibi aktif metabolitlere dönüştürülür. Omega-3 yağ asitleri özellikle görme fonksiyonu ve sinir sistemi gelişiminde çok önemlidir. Omega-3 eksikliğinde özellikle beyin ve göz gelişiminde ciddi problemler ortaya çıkmaktadır. Omega-3 yağ asitleri soğuk su balıklarında, keten tohumunda, soya yağında, fındıkta, ceviz ve buğday filizinin özündeki yağlarda bulunmaktadır.

Omega-6 yağ asitleri kaynağını linoleik asitten (LA) alır. Linoleik asit, 18 karbonlu olup, 2 çifte bağ içerir; ilk çifte bağı metil grubuna en yakın 6. karbondadır.


Linoleik asit vücutta gama lineleik asit (GLA), dihomo-gamma-linoleik asit (DGLA)  ve araşidonik asitte dönüşür. Omega-6 yağ asitleri, sağlığımız için temel olan ideal kan dolaşımını sağlar. Ayrıca beynin gelişimine, sağlıklı büyümeye ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Cildin nemini koruyarak, genç görünmesine ve tüm cilt hücrelerinin işlevlerini düzenlenmesine de yardımcı olur. Mısırözü yağı, ayçiçek yağı, soya yağı, yer fıstığı yağı, susam yağı, üzüm çekirdeği yağı omega-6 yağ asitleri bakımından zengindir.

Omega yağ asitleri vücudumuzda sentezlenmedikleri için mutlaka yiyeceklerimizle alınmalıdır ve diyetteki kalorinin en az %5’ini oluşturmalıdırlar. İdeal  olan Linoleik Asit/Alfa-Linelonik Asit oranı 3:1’dir. Ancak beslenmemizde yer alan sağlıksız gıdalar, kızartmalar ve işlenmiş gıdalar bu oranı 15:1 yapmaktadır. Aşırı Omega-6 yağ asidi alımı Omega-3 yağ asitlerinden yararlanmamızı engellemektedir. Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri vücutta görevleri gereği birbirlerinin tamamlayısı durumundadırlar. Omega-3, kanın akışkanlığını sağlarken, Omega-6 pıhtılaşmayı artırmaktadır. Omega-6, büyüme ve cilt için gereklidir, Omega-3 ise sağlıklı ve uzun bir ömrün anahtarıdır. Aşırı Omega-6 alımı kanı pıhtılaştırmanın yanı sıra kolesterol plaklarının oluşumunu kolaylaştırıp, alerji ve iltihaba bağlı hastalıkların gelişimine yol açar. Omega-3 ise tam tersini yani kanın pıhtılaşmasını, kolesterolün yükselmesini ve iltihabi hastalıkların oluşumunu engellemektedir.


Dr.Kimyager Hasan ÖZ
hasanmail@hotmail.com


Kaynaklar

1- Valentine RC & Valentine DL (2004) Progress in Lipid Research 43:383-402 Omega-3 fatty acids in cellular membranes: a unified concept.
2- David J. Anneken, Sabine Both, Ralf Christoph, Georg Fieg, Udo Steinberner, Alfred Westfechtel "Fatty Acids" in Ullmann's Encyclopedia of Industrial Chemistry 2006, Wiley-VCH, Weinheim. 
3-  Fats, Omega and Cholestrol Article, Vegetarian Society: http://www.vegsoc.org/page.aspx?pid=777

Devamını Oku »