Gıdadan kozmetiğe, tekstilden
temizlik maddelerine günlük hayatımızda kullandığımız tüm ürünlerde sentetik
kimyasalların kullanımının artması ve bu kimyasalların sağlığımız üzerindeki
etkilerinin tartışılması üzerine doğal ürünlere olan ilgi arttı. Son 30 yılda
günlük hayatımızda kullandığımız ürünlerin doğal, organik, ekolojik gibi
kavramlarla pazarlanması bir strateji halini almıştır. Kansere bağlı ölümlerin
artması, ortalama yaşam süresinin kısalması gibi nedenlerle organik ürün kullanımı
bir trend haline gelmiştir. Peki insanları etkileyen ve daha fazla para ödemeye
razı eden, sihirli ‘ORGANİK’ kelimesinin sırrı ne ?
Bir kozmetik ürünün organik sertifikası alması için,
- İçeriğinin en az %95′inin bitkisel kaynaklı olması,
- Tüm içeriğinin ağırlık olarak en az %10′unun organik tarım kaynaklı olması gerekmektedir.
Bir kozmetik ürünün doğal sertifikası alması için,
-İçeriğinin en az %50′sinin bitkisel kaynaklı olması,
-Tüm içeriğinin ağırlık olarak en az %5′inin organik tarım kaynaklı olması gerekmektedir.
Organik tarım, organik tekstil
ürünleri derken organik modası kozmetik sektörünü de etkiledi. İçeriğinin en az
%95’i doğal maddelerden üretilmiş, kimyasal ve çevre kirliliği yaratan (tarım
ilaçları, suni gübreler, genetiğiyle oynanmış organizmalar) maddeler
barındırmayan, ülkede resmi olarak tanınan bir akreditasyon kurumu tarafından
organik sertifikası verilmiş, doğal özler sayesinde içinde büyük
oranda aktif içerik bulunduran sağlıklı ürünlere ‘organik kozmetik ürünler’
denilmektedir. Organik kozmetikler içeriğinde kullanılan tüm ürünler organik
tarımla üretilmiş olmalıdır. Organik tarım ürünün de organik sertifikası olmalıdır.
Bu ürünün tohumunun genetiği değiştirilmemiş, sulandığı suya kimyasal ve toksik
maddeler karışmamış, üründe tarım ilacı kullanılmamış, yetiştiği toprakta
kimyasal kalıntı bulunmaması gerekmektedir. Tüm bu süreç yetkili laboratuvar ve
yetkili sertifikalandırma kurumlarınca titizlikle denetlenmektedir.
Organik Ürünlerle Geleneksel Kozmetik Ürünler Arasındaki Farklar
Geleneksel kozmetik ürünleri
belirlenen amacı gerçekleştirmek için formulize edilen ve üretilen ürünlerdir.
Bu ürünlerin bileşimi tamamen sentetik veya bitkisel veya hayvansal ürünlerden
elde edilen kimyasallardan oluşmaktadır. Bu ürünlerin üretiminde ve
ambalajlanmasında çevre dostu faaliyetler göz önüne alınmamaktadır. Ancak
pazarda söz sahibi olmuş, büyük firmalar kalite yönetim sistemlerini
kurduklarından ISO 14001 çevre yönetim
sistemlerini kurarak çevre dostu üretim yapmaktadırlar. Ancak geleneksek
ürünlerin içeriğindeki sentetik kimyasalların insan sağlığına zararı
tartışmalıdır. Derimizin yapısı itibariyle emiciliği yüksek olduğu için
kozmetik içeriğindeki kimyasallar hızla vücudumuza alınmakta ve belli
organlarda birikim yapmaktadır. Organlarımızda biriken kimyasallar tek tek veya
kokteyl halinde zararlı olabilmektedir.
Organik ürünlerin içeriğinin
%95’inin tamamen organik ürünlerden oluşması gerekmektedir. İçerikteki bu
ürünler tamamen organik tarım uygulamalarıyla üretilmiş ve kontrol edilmiş
olması gerekmektedir. Bu ürünlerin ambalajlarının dahi çevreye zarar vermeyen
süreçlerle üretilmesi gerekmektedir. Yani organik kozmetik ürünleri insan
sağlığına ve çevreye dosttur.
Organik kozmetik ürünlerin
içeriğinde sentetik kimyasallar, alkol, paraben, sodyum lauril sülfat, ftalat,
pestisit ve insektisit kalıntısı, mineral yağ, genetiği değiştirilmiş içerik,
kimyasal çözeltiler, PEG (Polietilen glikol), parafin,
silikon, PG (propylene glycol), TEA (trietanolamin)
içermemektedir. Ülkemizde ve yurt dışında organik kozmetik anlamında başka
kelimeler de kullanılabilmektedir: Organik=Ekolojik=Doğal=Bitkisel.
Araştırmacılar kadınların
cildinin her yıl kullanılan ürünler nedeni ile 2 kg kimyasal emdiğini ortaya
koymuştur. Bu nedenle kozmetik ürünleri sık kullananların bu ürünleri seçerken,
ayrıca özen göstermeleri gerekir. Bu nedenle daha fazla tüketici günümüzde
organik, doğal ve botanik ürünlere yönelmektedir. Ancak aldığımız her ürün
acaba organik mi ?
Bir ürünün organik olduğunu nasıl anlarız?
Satıcılar organik kelimesini
sırrını çözüp, daha fazla gelir elde yolunu buldular. Bu sektörde işini çok iyi
yapan, gerçekten organik ürün sunan üreticilerin yanında organik kelimesi
arkasına sığınan ve içeriğe bir kaç bitki özü ismin yazarak, ürünü organik
olarak, pazarlayanlar da vardır. Bu neden bilinçli tüketici olarak bizim her
organik yazan ürünü almamamız, içeriğini mutlaka okumamız gerekmektedir.
Kozmetik ürünlerin ambalajında INCI (International Nomenclatune of Cosmetic
Ingredients) olarak kısaltılan ürün bileşiminin yazılması zorundur. Bu
bileşenler formulasyonda yüzdesi en çok olandan en az olana doğru sıralanarak
yazılmak zorundadır. İçeriğe baktığınıza özellikle ..... bitkisi özü, ....
bitkisi ekstraktı gibi ifadeler var ise bu bir kimyasalın adının bu şekilde
maskelenmeye çalışıldığını göstermektedir. Bu uygulama yasaktır.
Eğer içeriğe bakarak ürünün
organik kozmetik olup olmadığını anlayamıyorsanız, yine ambalaj üzerindeki bir
bilgiden ürünün organik olduğunu anlayabilirsiniz. Bunun yolu ‘Organik Ürün
Sertifikası’ olup, olmadığına bakmaktır. Organik kozmetik ürünler için ülkemizde veya
Avrupa Birliği’nde standart bir yönetmelik bulunmamaktadır. Bu nedenle belli
başlı ülkelerde sertifika kuruluşları bu standartları belirlemektedir Organik
veya doğal içerikli ürünlere etiketleri dünyanın en bilinen altı sertifika
kuruluşu: Almanya’dan BDIH, Fransa’dan ECOCERT ve Cosmebio, İngiltere’den Soil
Association, İtalya’dan ICEA ve Belçika’dan COSMOS-Standard. Dünya çapında en yaygın sertifikasyon kuruluşu
ECOCERT’tir. Tüm bu kuruluşlar Cosmos Standartlarına göre sertifika
vermektedir.
Alacağınız ürün gerçekten organik
kozmetik ürünü ise bu sertifikalardan birinin logosu ürünün ambalajında
olmalıdır. Organik ürün sertifikası olmayan ürünleri organik ürün diye almayınız.
ECOCERT
ECOCERT 2002 yılında Fransa'da
kurulmuş olan, dünyada tüm özel ve kamu kuruluşları tarafından tanınan bir
sertifikalandırma kurumudur. Ecocert tarafından sertifika hak edebilmek için
geleneksel kozmetik ürünleri yönetmeliklerinden çok daha üst derece
zorunlulukları yerine getirmek gerekmektedir. Bu zorunluluk, tüketiciye, üretim
zincirindeki tüm süreçlerin ve ürünün içindeki maddelerin değerlendirilmesine,
en kaliteli ekolojik içeriğin kullanılmasına ve çevreye gösterilen duyarlılık
konularına kadar garanti vermektedir. Ecocert sertifikası; ürünün organik
olduğunu kanıtlayan bir belgedir.
Bir kozmetik ürünün organik sertifikası alması için,
- İçeriğinin en az %95′inin bitkisel kaynaklı olması,
- Tüm içeriğinin ağırlık olarak en az %10′unun organik tarım kaynaklı olması gerekmektedir.
Bir kozmetik ürünün doğal sertifikası alması için,
-İçeriğinin en az %50′sinin bitkisel kaynaklı olması,
-Tüm içeriğinin ağırlık olarak en az %5′inin organik tarım kaynaklı olması gerekmektedir.
Her iki sertifika için de içeriğin en az %95′inin doğal
kaynaklı olması gerekmektedir.
Bu ürünlerde formaldehit, GDO
içeren ürünler, klor ve klor türevlerine bağlı ürünler, etoksilat yan
ürünlerine dayalı ürünlerin bulunması kesinlikle yasaktır [1]. ECOCERT standartlarında
kullanılabilecek kimyasalların miktarları ve kesinlikle kullanılamayacak
kimyasallar belirtilmiştir.
Sonuç
Sağlığımızı kimyasallardan
korumanın bir yolu organik ürünlerdir. Ancak organik maskesi takmış pek çok
ürün piyasada bulunmaktadır. Bu nedenle bir ürünü alırken mutlaka bellik başlı
özellikleri taşıyıp, taşımadığına bakmalıyız. Yalnızca organik kozmetik
ürünleri değil tüm ürünleri satın almadan önce mutlaka içeriğini kontrol
etmeli, temel zararlı kimyasalları içeren ürünleri tercih etmemeliyiz. Bunun
dışında organik kozmetiklerde bulunması zorunlu olan organik kozmetik
sertifikasını mutlaka kontrol etmeliyiz.
Kaynaklar
[1] Standards For Natural And
Organıc Cosmetıcs, ECOCERT property– 16/01/03.
Dr.Kimyager Hasan ÖZ
hasanmail@hotmail.com