Aslında gerçek
biberden elde edilen biber gazı; kapsaisin denilen bileşiklerden elde edilen
bir gaz türüdür. Kapsaisin; Oleo Capsicum (OC) denilen bir biber türünden
ekstraksiyon yöntemiyle elde edilen yağ bazlı bir organik maddedir. Suda
çözünmez, alkol, eter ve kloroform gibi organik çözücülerde çözünür. Kapsaisin
doğal olarak biberden elde edildiği gibi sentetik analogları da bulunmaktadır. Kapsaisinin GC ve HPLC ile analizi
yapılabilmektedir.
Kapsaisin yüzyıllardır ağrı kesici olarak da
kullanılmaktadır. Günümüzde Herpes zoster enfeksiyonlarını izleyen postherpetik
nevralji, psoriasis ve diyabetik nöropatide kullanılmaktadır. ABD’de toplumsal olaylarda kullanılan bu
gazlarda kapsaisin ve kapsaisin türevi bileşiklerin en az % 1.0 civarında
bulunması kararlaştırılmıştır. Ticari formülasyonlarda biber gazı %1-10
oranında kapsaisin içeren itici bir çözeltiden oluşmaktadır. Üreticinin
formülasyonuna göre değişmekle birlikte başka yardımcı kimyasallar da
kullanılanılabilmektedir (trikloreten, tetrafloroeten gibi). Kapsaisin maddesi evlerimizde
kullandığımız; kırmızı acı biberlere acı tadı veren maddedir. Biber gazında bu
madde daha yoğun hale getirilmiştir. Ayrıca eczacılıkta sıklıkla kullanılan ve
yeryüzünün en acı biberi olarak bildiğimiz Şili biberinden de ektraksiyonla
aynı madde elde edilip, kulanılabilmektedir.
Bu maddenin genellikle kalıcı
toksik etkileri görülmemekle birlikte, yüksek konsantrasyonda ve uzun süreli
maruziyetlerde zararlı etkileri görülebilmektedir. Kısa süreli maruziyetlerle
ilgili bilgiler yeterli ise de, uzun süreli ve kronik etkileri konusunda
bilgiler sınırlıdır. Biber gazı burun, ağız, göz ve deriye etki eder. Biber
gazının sıkılmasından hemen sonra göz ve solunum yolları belirtileri saniyeler
içinde başlar. Şiddetli ağrı ve inflamasyon 45 dakika ile bir kaç saat sürer.
Etkiler genellikle 1-2 gün içinde tamamen ortadan kaybolur. Bu gaz gözlerde yanma,
ağızda acı bir tada neden olmaktadır. Ayrıca yüzün suyla yıkanması halinde de
yakıcı etkisini göstermeye devam etmektedir. Küçük sıvı biber gazı damlacıkları
havadan hafif olduğu için rüzgarla taşınabilir. Epitel dokular üzerinde ve
alerjik vücut ve ciltlerde tahriş edici etkisi bulunmaktadır.
Kullanılan her kimyasal maddenin
zehirleyici olma potansiyeli vardır. Önemli olan hangi dozda kullanıldığıdır.
Zararsız olarak nitelendirilebilen basit bir kimyasalın bile aşırı dozu
kullanıldığı takirde zehirleyici boyuta ulaşabilmektedir. Biber gazı için de bu
durum geçerlidir. Aşırı dozda kontrolsüz olarak; kullanıladığında sağlık
yönünden olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Yüksek dozada maruziyet sonucu
kardiyak aritmiye (kalple ilgili ritim bozukluğu) sebep olma potansiyeli
vardır. Yutulması halinde mide bulantısı, kusma ve ishale neden olabilir. Bazı
kişilerde geçici körlüğe neden olabilir. Yapılan çalışmalarda uzun süre tekrar
tekrar biber gazına maruz kalanlarda görmede azalma meydana geldiği saptanmıştır.
Yakın mesafeden biber gazına mağruz kalanların korneasında hasar meydana
gelmektedir. Ayrıca risk grubu taşıyan
insanların mağruz kalması da çeşitli sağlık problemlerine neden olabilir:
Örneğin astım hastalarının yüksek dozda biber gazına maruz kalması risklidir.
Aynı zamanda gebeler de risk grubundadır. Ayrıca biber gazının kullanıldığı
ortam da gazın etkisi yönünden önemlidir: Rüzgarlı havalar gazın yayılımını
arttırdığından daha fazla insanın gaza maruz kalması söz konusu olabilir.
Biber gazı sıkılmasını izleyen
ölümler bildirilmiş olmasına karşın, ölümlerin çoğunda kokain kullanımı ve
postural asfiksi ölüm nedeni olarak değerlendirilmiştir. Biber gazı yalnızca
astımlı bir hastada ölüm nedeni olarak bildirilmiştir. Ağız yoluyla öldürücü dozu
0.5-5g/kg’dır. Güney Kaliforniya’daki Sivil Özgürlükler Birliği’nin (American
Civil Liberties Union of Southern California - ACLU) hazırladığı bir rapora
göre Haziran 1993 ve Haziran 1995 arasında, biber gazına maruziyet sonucu 27
ölümlü vaka yaşandığı bildirilmektedir. Fakat bu rakamlar resmi makamlarca
direkt biber gazına bağlı ölümler olarak açıklanmamıştır.
Kapsaisin maddesi yağ bazlı bir
madde olduğu için, biber gazına maruz kalanların yüzlerini su ile yıkamaları
çoğu zaman gazın etkisini gidermez. Bu nedenle bu maddeyi ciltten uzaklaştırmak
için bol sabunlu su (mümkünse bebek şampuanı) ile iyice yıkamak gerekmektedir. Ayrıca yağ bazlı bir madde olduğu için yağlı maddelerle ciltten uzaklaştırmak mümkündür. Cilde biber gazı ile temas etmesi zeytin yağı veya herhangi bir bitkisel yağ ile ovularak; ciltten uzaklaştırılabilir. Limonun biber gazının etkisini azalttığı veya uzaklaştırdığına dair bilimsel bir bilgi mevcut değildir. Solunum yollarının etkilenmesini engellemenin en iyi yolu biber gazı sıkılmış ortamdan uzaklaşmak veya koruyucu maske kullanmaktır. Biber gazının antidotu bulunmamaktadır. Solunum yolu ile biber gazına maruz kalma durumunda yapılacak ilk iş biber gazının etkisi olan ortamdan uzaklaşarak; solunum yolu temizlenmelidir.
Kaynaklar
1-Biber
Gazı: http://en.wikipedia.org/wiki/Pepper_spray
2-What Is Pepper Spray? Is
Pepper Spray Dangerous? (Medical News Today) http://www.medicalnewstoday.com/articles/238262.php
3-
‘Pepper Spray’s Effects on a Suspect’s Ability to Breathe’, Theodore C. Chan,
Gary M. Vilke, Jack Clausen, Richard Clark, Paul Schmidt, Thomas Snowden, and
Tom Neuman, https://www.ncjrs.gov/pdffiles1/nij/188069.pdf
4-
Kimyasal Silahlar Gösteri Kontrol Ajanları, Türk Tabipleri Birliği Yayınları, http://www.ttb.org.tr/kutuphane/bibergazi.pdf
5-
ACLU, Oleoresin Capsicum - Pepper Spray Update, More Fatalities, More
Questions, June, 1995, p. 2.