Günümüzde artan dünya nüfusuna
yetecek kadar doğal kaynak bulunmamaktadır. Fakat talep hızla artarken arzın da
paralel olarak artması kaçınılmazdır. Doğal kaynakların sınırlı olması arzın
artmasının önündeki en büyük engeldir. Bu iktisadi gerçekler yeni arayış ve
yönelimlere sebep olmaktadır. Noktada kimyasallar devreye girmektedir.
Dolayısıyla kimyasallar hayatımızın her
noktasına girmiş durumdadır. Kimyasalların bu
istilasının insan sağlığı üzerindeki etkileri üzerine pek çok araştırma
yapılmış, makale yazılmıştır. Tehlikesi kesin olarak ispatlanmış kimyasalların yanında; tehlikesi şüpheli olan pek çok kimyasal da vardır. Konuya temkinli yaklaşan bazı
bilim insanları; çalışmaların insanların hayatı boyunca maruz kalamayacağı dozlarla
yapıldığını, bu kimyasalın tehlikeli olsa bile insan sağlığını doğrudan
etkileyemeyeceğini tezini savunmaktadırlar. Kimyasallar
tehlikeli olsun veya olmasın; günümüzde kanser vakalarının, ölü doğumların,
gebelik anamolilerini, kısırlığın, v.b. artmış olduğu yadsınmaz bir gerçektir.
Bu vakalardaki artma insanları atalarının yaşam tarzını incelemeye sevk
etmektedir. Bu incelemeden dedelerimiz, bekli de onların dedeleri her şeyin
doğalını kullandıkları için uzun ve sağlıklı yaşamaktadır, sonucunu
çıkartmaktayız. Günümüzde %100 doğal yaşamak imkansız, fakat kimyasal istilasını en aza indirmek mümkün. Bunun için
sadece biraz dikkatli olmamız yeterli. Bizler de bu dikkate başlangıç olması
adına basit ip uçlarından oluşan bir yazı dizisi hazırladık. Faydalı olması
dileğiyle…
Gıda:
-Mümkünse
organik ürünler tercihiniz olsun: Pestisit kalıntısını önlemek adına mümkün
olduğunca ürünlerin organik olanını tercih edin. Giderek yaygılaşan organik ürünler terciniz olsun. Özellikle kendi
ürünlerini satan köylü pazarlarını tercih edin. Meyve sebze dışındaki ürünleri
için de organik tercih ediyorsanız mutlaka
‘organik ürün’ logosunu arayın.
-Sağlıklı,
temiz su için: Temiz su kaynaklarının
giderek azaldığı günümüzde, sağlıklı ve temiz su
konusunda oldukça titiz davranmalıyız. Bir çok bulaşıcı hastalığın ve toksik
kimyasalın su ile bünyemize girebileceği
unutulmadan; bu konuda gerekli hassasiyet gösterilmelidir. Bulunduğunuz bölgedeki
şebeke suyunun analiz sonuçlarını internetten araştırın (belediyeler genelde
sitelerinde yayınlamaktadır). Eğer limitler dahilinde bile olsa; limitlere
yakın bulunan kirleticiler varsa bunlara yönelik arıtma sistemleri edinin.
Özellikle arsenik ve kurşun içeren suları kullanmayın.
-Konserve
gıdaları tercih ederken düşünün: Konserve kutuları bisfenol-A (BPA) içerebilmektedir. Ayrıca bu ürünlerde
koruyucu kimyasallar kullanılabilmektedir. Zorunlu kalırsanız hiç olmazsa cam
kavanozlardaki ürünleri tercih ediniz.
-Mikrodalga
fırın kullanırken dikkat edin: Dondurulmuş gıdaları mikrodalgada
orijinal ambalajlarında ısıtmayın. Dondurulmuş gıdaların ambalajlarında perflorooktanoik asit (PFOA) kullanılabilmektedir.
Özellikle popcorn, şekerleme ve pizza kutularında bu madde yer alabilmektedir.
Bu maddenin kanserojenik olduğu ve endokrin sistem üzerine etkileri olduğu
bilinmektedir. Benzer şekilde mikrodalgada ısıtma yaptığınız diğer kaplarda da
mikrodalga etkisi ile kimyasal geçirgenliğin artma ihtimali olduğundan bu tür
ısıtmaları cam gibi inert kaplarla yapınız. Kesinlikle plastik kapları
mikrodalga da ısıtmayınız.
Dr.Kimyager Hasan ÖZ
hasanmail@hotmail.com
Toksik Kimyasallardan Uzak Durma İpuçları-2 Yazımızı Okumak İçin TIKLAYINIZ
Toksik Kimyasallardan Uzak Durma İpuçları-3 yazısını okumak için Tıklayınız
Toksik Kimyasallardan Uzak Durma İpuçları-4 Yazımızı Okumak İçin TIKLAYINIZ
Toksik Kimyasallardan Uzak Durma İpuçları-2 Yazımızı Okumak İçin TIKLAYINIZ
Toksik Kimyasallardan Uzak Durma İpuçları-3 yazısını okumak için Tıklayınız
Toksik Kimyasallardan Uzak Durma İpuçları-4 Yazımızı Okumak İçin TIKLAYINIZ