Asbest, lifsel yapıda kristalize
silikat mineralidir. Asbest mineralleri ısı ve elektriği geçirmemesi, ısı
direnci, uzun liflerinin kolay işlenir olması sebebiyle inşaat, gemi, taşıt,
tekstil ve diğer sanayi alanlarında tercih edilmektedir. Halk arasında ak
toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren
toprağı gibi isimlerle de bilinmektedir. [1]
Zaman zaman basında asbestin
kanserojen etkisine dair haberler görmekteyiz. Köylerde genellikle bu toprağı
duvarları sıvamak için kullanan halk bu maddeye maruz kalmakta, uzun süre
maruziyet sonucu sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır. İlgili haberlerde tüm
köyün neredeyse tamamında kanser vakası olduğu bildirilmektedir.[2], [3],
[4]
Batı ülkelerinde mesleki hastalık
olarak bilinen asbest solunuma bağlı
akciğer hastalıkları ülkemizde de önemli bir sağlık sorunudur. Ülkemizde
2005 yılından sonra her türlü asbestin
üretilmesi ve kullanılmasını yasaklamıştır.
Asbest lifleri, çapraz,
uzunlamasına ve küme halinde bulunurlar.
Sadece 3 asbest lifi kullanılmaktadır.
Bunlar; krizotil (%98), amozit ve krokidolittir. Solunan havadaki asbest
liflerinin boyu 3.0-20.0 µm ve kalınlığı 0.01 µm olduğu için
çıplak gözle görülememektedir, sadece elektron mikroskobu ile
görülebilmektedir. Asbestin başlıca kullanım alanları; tekstil, filtreler, gemi
yapımı, uçak yapımı, çimento üretimi, otomobil yapımı izolasyon ürünleri, su
boruları yapımı, petrokimya endüstrisi, gaz maskelerinin yapımı, yer karoları
ve kaplama levhaları alanlarıdır. Asbest bazı sigara filtrelerinde yanmayan
özelliği nedeniyle kullanılmıştır. Ayrıca büzülmeyen asbest boru kaplamada,
asbestli fitil ambalajda, asbestli kağıt
bantlarında, fren ve debriyaj balatalarında ve asbestli çimento boru imalinde
kullanılmaktadır.[5]
Asbest ve Sağlık
Asbestin solunum ya da içme
suyu yoluyla vücuda girmesi sonucu başta kanser olmak üzere çeşitli
hastalıklara yol açtığı bildirilmektedir. Uluslararası Kanser Araştırmaları
Ajansı’nın (IARC), kanserojen maddeler listesinde asbest
maddesi, "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. grupta
sınıflandırılmıştır. Asbestin neden olduğu hastalıklar; asbestoz (liflerin
akciğer zarında yara oluşturması), mezotelyoma (akciğer zarı ve karın
zarı kanseri) akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanseri, akciğer zarı
kalınlaşmasıdır.
Ülkemizde asbeste bağlı
hastalıkların bulunduğu yerleşim birimlerinin sayısı hayli fazladır: Eskişehir-Mihalıçcık
ilçe ve köyleri, Muğla-Milas,
Konya-Ereğili'nin Halkapınar ve Ayrancı köyleri, Çankırı-Ilgaz ve
Şabanözü köyleri, Yozgat Sorgun'un ilçe ve köyleri, Sivas-Yıldızeli ve Şarkışla
ve köyleri, Diyarbakır-Ergani ve köyleri, Elazığ-Maden ve Palu köyleri,
Malatya, Adıyaman, Urfa-Siverek ilçesi, Denizli-Tavas ilçesi köyleri, Burdur Yeşilova
bölgesi, Kütahya Aslanapa ve Gediz ilçesi, Afyon Emirdağ ilçe ve köyleri,
Hatay-Kırıkhan ve Reyhanlı köyleri, Toros Dağları köylerinin bazılarında
tremolit asbeste bağlı hastalıklar gelişmektedir. [6] [7]
Düşük oranlarda asbest soluduğumuz havada ve doğal kaynaklar
da dahil olmak üzere içme suyunda bulunmaktadır.[8] EPA (U.S. Environmental Protection
Agency), içme suyunda yoğunluk sınırı olarak uzun lifler için (uzunluğu
5 µm'yi geçen lifler) litre başına 7 milyon lif olarak alınmasını
önermiştir. [9]
İş Sağlığı ve
Güvenliği Açısından Asbest
Bu konuyla ilgili olarak;
Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik
hükümleri uygulanmaktadır. İlgili Yönetmelik ‘Madde11 – (1) İşveren,
bu Yönetmelik kapsamındaki çalışmalarda çalışanların maruz
kaldığı havadaki asbest konsantrasyonunun, sekiz saatlik zaman
ağırlıklı ortalama değerinin (ZAOD-TWA) 0,1 lif/cm3’ü geçmemesini
sağlar.’ denilmektedir. Yönetmelik çerçevesinde sınır değerin aşılmaması için
aşağıdaki önlemlerin alınması gerekmektedir:
a) Asbest olduğu
belirlenen çalışma alanlarında;
1) Gerekli işaretlemeler yapılır
ve uyarı levhaları konulur.
2) Görevli olanlar
dışındaki çalışanların girmesi önlenir.
3) Sigara içilmesi yasak olan
alanlar belirlenir.
4) Yeme içme için ayrılan yerler,
asbest tozu ile kirlenme riski bulunan yerlerin dışında seçilir.
b) Asbestle çalışılan
işyerlerinde;
1) Çalışanlara koruyucu
giysi, solunum cihazları gibi yapılan işe uygun kişisel koruyucu donanım
verilir.
2) Kişisel koruyucu donanımlar
işyeri dışına çıkarılmaz. Koruyucu giysiler işyerinde veya temizlik
işlerinin yapıldığı yerlerde temizlenir ve işyerinden yalnızca kapalı kaplar
içerisinde çıkarılır.
3) Koruyucu giysiler
ile çalışanların kendilerine ait giysileri ayrı ayrı yerlerde
muhafaza edilir.
4) Çalışanlara uygun el ve
yüz yıkama yerleri, tozlu işlerde ise duş imkanı sağlanır.
5) Kullanılan kişisel koruyucu
donanımlar, özel olarak belirlenmiş yerlerde saklanır, her
kullanımdan sonra kontrol edilip temizlenir, tamir ve bakımı yapılır.
Asbestle ilgili işlerde
çalışanlar sağlık gözetiminde bulundurulmalıdır. Bu kapsamda aşağıdaki işlemler
gerçekleştirilmelidir:
a) Bu Yönetmelik kapsamındaki
işleri ilk defa yapacak kişinin, önce işyeri hekimi tarafından genel
sağlık durumu değerlendirilir ve Ek-I’de
belirtildiği şekilde, özellikle solunum sistemi muayeneleri başta
olmak üzere genel sistemik fizik muayene ile diğer tetkik ve kontrolleri
yapılır. İşyeri hekimi, risk değerlendirmesi ve ölçüm
sonuçlarını dikkate alarak çalışanların sağlık
durumlarını değerlendirir ve değerlendirme sonucuna göre akciğer
radyografilerini uygun sürelerle tekrarlar, bu süre 2 yılı aşamaz.
b) Sağlık gözetiminden sorumlu
işyeri hekimi; muayene ve tetkiklerin sonucuna göre, çalışanın asbeste
maruz kalacağı işlerde çalıştırılmaması da dahil her
türlü koruyucu ve önleyici tedbirleri belirleyerek işverene önerilerde
bulunur.
c) Çalışanlara maruziyetin
sona ermesinden sonra da yapılması gereken sağlık değerlendirmeleri ile
ilgili bilgi verilir. Hekim, maruziyetin bitmesinden sonra sağlık gözetiminin
devam etmesi gereken süreyi belirleyebilir.
ç) Çalışan ve/veya işveren
sağlık muayene ve tetkiklerinin yeniden yapılmasını isteme hakkına
sahiptir.[10]
Önlemler
-Ülkemizin ayrıntılı asbest haritası çıkarılarak; riskli
bölgelerde yerleşim yeri kurulmasına izin verilmemeli,
-Halkımız asbestin neden olduğu hastalıklara karşı
eğitilmeli,
-Asbestli ürünleri kullanan halk bilinçlendirilerek; bu
ürünlerin kullanılmaması sağlanmalı,
-Ürünlerin denetim ve analizleri yapılarak; asbestli ürün
üretiminin ve piyasaya arzının engellenmesi sağlanmalı,
-İş sağlığı ve güvenliği açısından ilgili yönetmelik[10]
hükümleri uygulanmalıdır.
[1] Alleman, James E., & Mossman, Brooke T; Mossman
(July 1997). "Asbestos Revisited". Scientific
American 277: 5457. Bibcode:1997SciAm.277a..70Ahttp://virlab.virginia.edu/Nanoscience_class/lecture_notes/Lecture_14_Materials/Asbestos_CNT/Sci%20Am%20-%20Asbestos%20Revisited%20-%20July%201997.pdf
[2] Sabah Gazetesi, http://www.sabah.com.tr/Yasam/2013/08/15/beyaz-toprak-bir-koyun-kaderini-karartti,
Erişim tarihi:16.08.2013
[3] Hürriyet Arşiv, http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=15382759,
Erişim tarihi: 16.08.2013
[4] Milliyet Gazetesi, http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=979332,
Erişim Tarihi: 16.08.2013
[5] Atabey, E., 2005. Tıbbi Jeoloji, 61-83, Ankara.
[6] Barış,Y.İ., Bilir, N. and Artvinli, M., 1988. An
epidemiological study on an Anatolian village environmentally exposed to
tremolite asbestos. Br J. Indust Med., 45, 838-840.
[ 7] Barış, Y.İ., 2002. Türkiye'de asbest ve fibröz zeolit
(eriyonit) ile ilgili akciğer hastalıkları. Beslenme, Çevre ve Kanser
Sempozyumu Bildiri Özleri, 22-23,
Ankara.
[8] Agency for Toxic
Substances and Disease Registry, ToxFAQs™ for Asbestos, http://www.atsdr.cdc.gov/toxfaqs/tf.asp?id=29&tid=4,
Erişim Tarihi: 16.08.2013
[10] Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri
Hakkında Yönetmelik, 25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete, http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/01/20130125-24.htm