Çevreye sorumluluk ve saygı insan olmanın/olabilmenin
gereğidir. Hayatımızdaki küçük adımlarla büyük işler başarabiliriz aslında. Bu
noktada en önemli hareket noktası geri dönüşüm ve bertaraf bilincinin
oluşturulmasıdır. Günlük hayatımızda bilerek veya bilmeyerek çevreye tahmin edemeyeceğimiz kadar zarar verebilmekteyiz. Bu zararların önlenmesinde bireysel
sorumluluklar olduğu kadar yönetimlerin de sorumluluğu vardır. Çevre konusunda
değinilmesi gereken pek çok konu olmasına rağmen bu yazımızda bitkisel atık
yağlar konusuna değineceğiz.
Bitkisel atık yağların direkt alıcı
ortama verilmesiyle;
1 litre bitkisel atık
yağ 1 milyon litre temiz suyu kirletmektedir. Evsel su kirliliğinin % 25'ini
bitkisel atık yağlar oluşturmaktadır. Kanalizasyon tıkanmalarının % 40'ı bitkisel atık yağlardan
kaynaklanmaktadır. Kullanılmış
kızartmalık yağlar; yeraltı sularının kirlenmesine neden olabilir. Kirlenen
yeraltı sularını temizlemek çok pahalı ve zordur. Yeraltı suları her ülke için
önemli bir içme suyu kaynağıdır. Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık
yağlar; kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar vermektedir. Bitkisel
yağlar yüksek sıcaklıkta kolaylıkla okside olmakta kullanım ömürlerini
tamamladıktan sonra ekotoksik özellikler göstermektedir. Kızartmada kullanılan
yağlar; kısa sürede oksidasyona uğrayarak kanserojen bir özellik kazanır.
Yanmış yağın yemeklerde kullanılması veya kızartma yapılması sağlığı tehlike
altına koymaktır. Bitkisel atık yağlar; su yüzeyini kaplayarak havadan suya
oksijen transferini önlemektedir. Bitkisel atık yağlar; zamanla suda bozunarak
sudaki oksijeni tüketmektedir.
Atık bitkisel yağlar ekotoksik
özelliklerinden dolayı çevreyle uyumlu olarak yönetilmesi gereken atıklar
arasında yer almaktadır. Bu atıkların yönetiminin uygun şekilde sağlanması
amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan “Bitkisel Atık
Yağların Kontrolü Yönetmeliği”
19.04.2005 tarih ve 25791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında, bitkisel ham
yağ rafine sanayinden çıkan soap-stock, tank dibi tortu ve yağlı topraklar,
kullanılmış kızartmalık yağlar, çeşitli tesislerin yağ tutucularından çıkan
yağlar ve kullanım süresi geçmiş olan bitkisel yağlar, bitkisel atık yağ olarak
tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre; normal vatandaşları ilgilendiren atık
bitkisel yağ sınıfı; kullanılmış kızartmalık yağlardır. Yüksek sıcaklık altında
okside olmuş, tekrar kullanımı sağlık açısından uygun olmayan kızartma yağları
kullanılmış kızartmalık yağ olarak adlandırılmaktadır. Evsel kullanımda ise
kızartmalık yağın iki defa, kısa aralıklarla kullandıktan sonra değiştirilmesi
gerekmektedir. Bir defa kullanılan yağ, aradan bir süre geçtikten sonra tekrar kullanılmamalıdır.
Peki bu konuda biz bireysel olarak ne yapmalıyız? Yapmamız gereken gayet basit atık kızartma
yağlarımızı lavaboya dökmemeli, herhangi bir plastik kaplarda toplamalıyız. Bir
sitede oturuyorsak; sitenin muhtelif yerlerine bitkisel yağların
toplanabileceği kaplar koyarak; site sakinlerinin bu konuda dikkatini çekecek
dokümanlar hazırlayabiliriz. Bu şekilde atık kızartmalık yağlarımızı kaynağında
ayrıştırarak; geri dönüşüm sürecine katılmalarını sağlayabiliriz. Peki toplanan
yağları ne yapacağız? Bu konuda
bulunduğunuz yerdeki belediyenin sorumluluğu var. Alternatif Enerji ve
Biyodizel Üreticileri Birliği (ALBİYOBİR) belediyelerle ortak çalışma yaparak; bitkisel atık yağların
toplanarak; geri dönüşümünü sağlamaktadır.
Topladığınız atık bitkisel yağların ne yapılacağı ile ilgili olarak;
bulduğunuz yerdeki belediye ile irtibata geçebilirsiniz. Ayrıca Ezici
Biyodizel atık yağları
toplamaktadır. Hatta firmanın Alo Atık Hattı bulunmaktadır: 444 28 45. Bu
numarayı aradığınızda topladığınız atık yağlar alınmaktadır. Ezici Biyodizel’in
protokolü olduğu belediyeleri öğrenmek için : http://www.ezici.com.tr/BIO.asp?p=16&sayfa=1&s=referans-belediyeler.xml
Bitkisel
atık yağların geri dönüşüm prosesinde atık yağlardan biyodizel elde
edilmektedir. Bitkisel atık yağlardan biyodizel
üretilmesi sonucunda; 1 litre motorinin yerine
kullanılmasıyla; 3 kg CO2 emisyonunda
azalma olacaktır. Biodizel yenilenebilir
bir enerjidir. Biodizel kullanımı hava kalitesini iyileştirmektedir. Tüm dünya
ülkelerinde enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla ulusal bir yakıt olarak
kullanılan biyodizel, ülkemizde de önemli bir enerji açığını kapatacak, birçok
kişiye istihdam sağlayacaktır. Ancak bu konuda üreticilere kolaylıklar
sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu konuda İzmit Belediyesinin çok güzel bir
projesi hayata geçmiştir. Ev hanımları ve site sakinleri atık bitkisel
yağlarını toplamakta; belediye bunları toplamakta ve geri dönüşüm tesisinde
biyodizele dönüştürmektedir. Elde edilen biyodizel belediye araçlarında
kullanılmaktadır. Böylece hem yakıt tasarrufu sağlanmakta, hem de çevre
korunmaktadır. Benzer uygulamaların tüm yurt çapında yaygınlaştırılması
dileklerimizle; ‘UNUTMAYALIM Kİ; BU DÜNYA SADECE BİZİM DEĞİL, BİZ ve BİZDEN SONRAKİ TÜM CANLILARIN.’
Dr.Kimyager Hasan ÖZ
hasanmail@hotmail.com
Kaynaklar:
1- Bitkisel Atık Yağların Kontrolü
Yönetmeliği, 19.04.2005 tarih ve 25791
sayılı Resmi Gazete.
2- Bitkisel Atık Yağların Kontrolü: http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/yayinlar/kitap/bitkisel_atik_yaglarin_yonetimi_kitapcigi.pdf,
Erişim Tarihi:05.10.2012